Masamda duran renkli kalemleri avuçlarımın arasına ve hepsine birer anlam yüklemeyi denemeye çalıştım. Her bir renge sevdiğim insanların yerine bırakmak istedim ama olmadı. Yapamadım kıyamadım renklerine. Çevremde bunlara laik hiçbir insan bulamadım ki. Yazarsam belki belleğimde bir yerde darbe yemediğim bir dost bulurum diye ümit ettim olmadı. Hepsini arkamda bırakmışken onlarda bana kalan yalnızca acımıymış meğer.
Kalemlerimi topladım ve özür diledim her bir renginden. Beni gören deli zannederdi. Çünkü onlar benim yaşadıklarımı yaşamış olsaydılar acaba böyle suskun oturmayı becerebilirler miydi?
Hiçbir rengi hiç kimseye yakıştırmadan kaldırdım masadan ve telefonuma gelen ardı ardına mesajların sesiyle irkildim ve hepsi darbe aldığım insanlardandı sadece ruhlarını temizlemeye çalışıyorlardı.
Acı acı baktım yalnızca, isimlerini gördükçe mesajları okumadan sildim. Çayımı alıp balkona çıktım yağan yağmuru gülerek izledim.
Kayıplar olduktan sonra toparlanma sırası onlardaydı.
Ben kalkmayı başardım. Bu saatten sonra hesaplarıyla vicdanlarıyla hesaplaşsınlar yaradan her şeyi görüyor.
Susmak hayatta bütün kötülüklere karşı en güçlü silahtır.
10.04.2016
Seher AK