Zaman Ne Garip Bir Yoldur…

zaman...
Zaman Ne Garip Bir Yoldur…
Zaman…
Ne garip bir yol gerçekten.
Yapmam dediğin, dönüp bakmam dediğin, affetmem dediğin ne varsa
Bir gün öyle bir an gelir ki,
Hepsini yaşarken bulursun kendini.
Hem de hiç ummadığın bir biçimde.
Bir kum saati gibi işler içinden zaman,
Her düşüşte biraz daha eksilir gibi olursun.
Ama sonra...
Değişen duygularla,
Belki daha yorgun ama daha farkında bir hâlde
Yeniden kalkarsın ayağa.
Tökezleye tökezleye,
Yaraların kanarken bile yürümeye devam edersin.
İşte o yürüyüş,
Bir meydan okumadır aslında.
Kime, neye olduğunu sen bile bilmezsin tam olarak…
Zamana mı, acıya mı, kendine mi?
Ama savaşırsın.
Sessizce, sabırla, içinden akan bütün ağırlıklarla…
Ve garip olan ne biliyor musun?
Dışarıdan kimse anlamaz bu savaşı.
Ama sen,
İç dünyanda fırtınalar koparken bile gülümsersin.
Kalbinin bir köşesinde hâlâ iyilik taşırsın.
Hâlâ umudun, hâlâ sevmeye cesaretin vardır.
İşte en tuhaf olan da budur.
Bu kadar yara alıp,
Bu kadar kırılıp hâlâ hissedebiliyor olmandır.
Zaman öğretir…
Zaman sınar…
Ve sonunda sadece kendine kalırsın.
Ama o kendine kalış,
Belki de en gerçek duruştur hayata karşı.