Gel dostum… Bir kahve koyup oturalım şöyle sessizce.

Gel dostum…
Bir kahve koyup oturalım şöyle sessizce.
Gel Dostum, Bir Kahve Koyup Dertleşelim
Gel dostum…
Bir kahve koyup oturalım şöyle sessizce.
Kupanın buğusu yüzümüze çarpsın,
sohbetin sıcaklığı içimizi ısıtsın.
Yine kendimize sabır yükleyelim birlikte,
yine anlatalım içimize gömdüklerimizi.
Sen anlat, ben dinleyeyim…
Ben susayım, sen gözümden anla.
Söz gerekmez bazen,
bir bakış, bir yudum kahve yeter.
Gel dostum,
bu hayat her gün biraz daha ağırlaşıyor omzumuzda.
Ama seninle oturunca,
yük hafifliyor sanki.
Dertler bölünüyor,
sükût bile anlam kazanıyor.
Hadi gel,
bu akşam da hüzünlenerek yudumlayalım kahvemizi.
Biraz geçmişten konuşalım,
biraz da hayal edelim o eksik yarınları.
Kim bilir, belki içtiğimiz bu kahvede
bir nebze huzur, bir parça umut gizlidir.
Çünkü dost dediğin,
kahvenin telvesine bile gözyaşı karıştığında
orada kalandır.