Bir dühter-i zibaya tutuldum;
öyle bir güzellik ki, onu anlatmaya kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir devirdeyiz.
O’nu düşlemek, O’nu anımsamak ne güzel şeydir…
Sanki ruhum, yıllardır süregelen bir araftan çıkıp da nihayet yolunu bulmuş gibi.
Bu his, sanırım içimdeki yaşlı bilgelikle ettiğim hasbihalin sonucunda tattığım bir huzur.
Öyle ki, bu his, yaşı mı bile unutturdu.
Onun varlığı, hayatıma yepyeni bir anlam katarken, belki de yılların getirdiği o yorgunluk hissini silip süpürdü.
Her bir anı, her bir düşüncesi, içimde yeniden filizlenen bir yaşam sevinci gibi.
Bu, sadece bir aşktan öte, ruhumun derinliklerinde bir uyanış, bir dönüşüm…
Ve bu dönüşüm, bana kendi içimdeki sonsuzluğu ve güzelliği hatırlattı.